Nasihat Hakkında

 
SÖZLÜKTE NASİHAT KELİMESİ

Nasihat kelimesi Arapça nasaha نصح  kökünden gelir. Mânâsı “nush- النصح (vaaz, öğüt) ve nasihat- النصيحة”tır. Kelime, “ihlâs-  الاخلاص ve tasfiye- التصفية” anlamı da içerir. Nasihat kelimesi Türkçe’de öğüt anlamındadır.

Arapça dil mantığı çerçevesinde kelimenin Arap dil çevriminde kullanım örnekleri şunlardır:

نصحت الود :     أخلصته  anlamındadır.

نصحت العـسـل :   صفيته    anlamındadır

ناصح العـسـل  :      خالصـه   anlamındadır.

Tahrîm suresi 66/8. ayet-i kerime’deki “توبة نصوحة” / nasuh tövbesi/ tevbe-i nasûh, hâlis, samimi tövbe ibaresine iki anlam verilmiştir:

– ihlâs  (الاخلاص)

– ihkâm (الاحكام)

“Dilimizde ‘kesinlikle bozulmaması gereken tövbe’ anlamındadır.”

 

Nasihatnâme kelimesi ise, “İnsanlara doğruluk, saygı, sevgi, bilgi edinme, yetişme konularında yol göstermek, öğüt vermek amacıyla yazılan manzum veya mensur eser, nasihat kitabı” anlamındadır.

 

SÖZLÜK ANLAMINA GÖRE NASİHAT’ın TANIMI

Tanım:

Bir eylemin veya sözün, onu meydana getirip işleyene iyi ve lüzumlu olanını bulmak için araştırıp inceleme veya seçme yapmaktır.

Tanım:

“Bir kimseye doğru yolu göstermek, yapması ve yapmaması gereken şeyler üzerine dikkatini çekerek davranışlarını olumlu yönde düzenlemesi için söylenen söz, yapılan konuşma, verilen öğüt.”

 

DİNÎ (ŞER’Î) ANLAMINA GÖRE NASÎHAT’in TANIMI

Tanım:

Nasihat edilen kişiye hileden/gıştan uzak olarak gönülden gelen görüş ve düşüncesini ve hayrına olan şeyi tercih edip söylemektir. Bu sebeple nasihat; hem din, hem İslâm olarak adlandırılmıştır.

Tanım:

Müslüman kardeşine Yüce Allah’ın nasip ettiği nimetin onun rahat ve huzuruna katkısı bulunan her durumda devamlılığını dilemektir.

Tanım:

Salaha/barış, rahatlık ve huzur içinde olmaya vesile olan hale sevk/yönlendirme ve davet/çağrı, fesada sebep olan halden tahzir/sakındırma suretiyle bir kimse hakkında ortaya çıkan hayırhahlık/herkesin hayrını isteme durumu.

Nasihat dinlemeyen kimse, verilen faydalı ilacı kabul etmeyen hastaya benzer.

Dürüstâne olsa bile dikkatsizce yapılan nasihatler, çok kere aksül’amel/karşı tesir meydana getirir.

Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir

Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir

                                               Ziya Paşa

 

Kaynaklar:

BİLMEN, Ömer Nasuhi (1883-1971), Dînî ve Felsefî Ahlâk Lügatçesi, Bilmen Yayınevi, İstanbul1967.

El-İsfahânî, Ebu’l-Kâsım el-Huseyn b. Muhammed (v. 502h./1109m.), el-Mufredât fî Garîbi’l-Kur’ân, Dâru’l-Ma’rife, Beyrut tarihsiz.

İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2006, Cilt:XXXII.

Meydan Larousse Büyük Lûgat ve Ansiklopedi, Meydan Gazetecilik, İstanbul 1972, Cilt: IX.

 Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Kubbealtı Yayınları, İstanbul 2005.

Et-Tehânevî, Muhammed Ali b. Ali (v. 1158 h./1745m.); Keşşâfu İstılâhâti Fûnûn, Kahraman Yayınları, İstanbul 1984.

Türkçe Sözlük, TDK, Ankara 2005.